İkinci el araç alımında satıcıların sıkça kullandığı ifadelerden biri “garantisi yok, sorumluluk almayız” şeklindedir. Alıcılar çoğu zaman bu ifadeyi duyduklarında arızanın tamamen kendi sorumluluklarında olduğunu sanır. Ancak Türk Borçlar Kanunu’na göre garanti bulunmaması, satıcının ayıplı maldan doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Aracın satış sırasında ayıplı olması hâlinde satıcı, bu ayıptan her koşulda sorumludur. Dolayısıyla garanti bulunmaması alıcıyı hukuken güçsüz bırakmaz.
Mevzuat Garantisiz Araçlarda Ortaya Çıkan Arızaları Nasıl Değerlendiriyor?
İkinci el bir aracın garantisi olmaması, satıcının arızalardan sorumlu olmayacağı anlamına gelmez. Türk Borçlar Kanunu’nda konu açıkça düzenlenmiştir. Temel hüküm TBK 219’dur. Madde metni şöyledir:
TBK Madde 219:
“Satıcı, alıcıya karşı satılan şeyin ayıplarından sorumludur. Satılan şey, alıcıya bildirilen niteliklere sahip değilse ya da kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği yararı azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki ya da ekonomik bir ayıp taşıyorsa satıcı bunun sonuçlarından sorumludur.”
Bu maddeye göre satıcı, aracın garantisi olsa da olmasa da ayıplı yani kusurlu olması hâlinde sorumluluk altındadır. Daha da önemlisi satıcı ayıptan haberdar olmasa bile sorumludur. Bu nedenle “garanti yok, sorumluluk yok” şeklindeki beyanlar hukuki açıdan bağlayıcı değildir.
Garanti Olmamasına Rağmen Arıza Çıktıysa Nasıl Bir Yol İzlenmeli?
İlk adım arızanın teknik tespitinin yapılmasıdır. Yetkili servis veya uzman bir ustadan alınacak ayrıntılı arıza raporu, sorunun kullanım hatasından mı yoksa satış sırasında var olan bir kusurdan mı kaynaklandığını belirler. Motor, şanzıman, turbo, elektronik beyin, yürüyen aksam gibi kritik bölgelerde kısa sürede ortaya çıkan arızalar çoğu zaman gizli ayıp niteliğindedir. Teknik tespit yapıldıktan sonra satıcıya yazılı bildirimde bulunulmalı ve arızanın niteliği ile talep edilen çözüm açıkça ifade edilmelidir. Sözlü iletişim sonradan ispat edilemez ve hak kaybına neden olabilir.
Satıcı çoğu durumda “garanti yok, benim sorumluluğum değil” şeklinde yanıt verebilir. Ancak TBK 219 gereğince bu savunma geçersizdir. Arızanın satış sırasında mevcut olduğu teknik raporla ortaya konuyorsa satıcı sorumlu olmaya devam eder.
Garanti Olmayan Araçta Arıza İçin Hangi Hakları Kullanabilirsiniz?
Kanun, alıcıya dört seçimlik hak tanır. Öncelikle ücretsiz onarım talep edilebilir; bu durumda arızanın giderilmesi satıcının sorumluluğundadır. Alternatif olarak ayıp oranında bedel indirimi talep edilebilir; aracın gerçek değeri ile satıldığı değer arasındaki fark satıcıdan istenir. Arızanın ağır olduğu, güvenlik riski taşıdığı veya aracın kullanım değerini ciddi biçimde azalttığı durumlarda sözleşmeden dönme hakkı kullanılabilir. Bu hak aracın iadesi ve ödenen bedelin geri alınması anlamına gelir. Ayıpsız misli ile değişim ikinci elde nadiren mümkün olsa da teorik olarak kanunda yer alan bir seçenektir.
Bazı alıcılar “araç garantisiz, yapacak bir şey yok” düşüncesiyle haklarını kullanmaz. Oysa garanti yalnızca üreticinin sağladığı korumayı etkiler; satıcının ayıp sorumluluğunu etkilemez. Dahası, satıcının “garanti yok” demesi çoğu zaman alıcıyı yanıltmaya yönelik kullanılır; ancak kanun açıkça alıcıyı korur.
Bu Süreci Alıcı Adına Nasıl Yürütebiliriz?
Garanti bulunmayan ikinci el araçlarda çıkan arızaların doğru şekilde değerlendirilmesi, teknik delillerin toplanması, satıcıya yapılacak yazılı bildirimin hazırlanması ve kullanılacak seçimlik hakkın doğru belirlenmesi profesyonel bir yaklaşım gerektirir. Sizin adınıza teknik raporları topluyor, satıcıya karşı resmi başvuruları hazırlıyor ve bedel iadesi, indirim veya ücretsiz onarım taleplerinizi hukuki çerçevede güçlü hâle getiriyoruz. Böylece garanti bulunmayan araçta ortaya çıkan arızaların maliyeti size yüklenmez ve kanunun sağladığı tüm haklardan etkin şekilde yararlanırsınız.




