Kira sözleşmesi taraflara karşılıklı sorumluluk yükler ve bu ilişkinin sağlıklı şekilde sürdürülebilmesi için güven saygı ve iletişim gereklidir. Kiracının ev sahibine hakaret etmesi tehdit içeren ifadeler kullanması veya saldırgan tavırlar sergilemesi hem kira hukukuna hem de ceza hukukuna aykırıdır. Böyle bir durum sözleşmenin devamını çoğu zaman imkansız hale getirir ve ev sahibi açısından güvenlik endişesi yaratır. Kiracının davranışları süreklilik gösteriyorsa ev sahibinin müdahale etmesi hukuken zorunlu hale gelir.
Mevzuat Kiracının Hakaret ve Tehdit İçeren Davranışları Hakkında Ne Diyor?
Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi kiracının kiralananı sözleşmeye uygun ve özenle kullanmak zorunda olduğunu düzenler. Kanun bu yükümlülüğün ihlali halinde kiraya verene sözleşmeyi feshetme ve kiracının tahliyesini talep etme imkanı tanır. Madde metni şöyledir:
TBK Madde 316:
“Kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmakla yükümlüdür. Kiracının bu borca aykırı davranması durumunda kiraya veren kiracıya uygun bir süre vererek aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Bu süre sonunda aykırılık giderilmemişse kiraya veren sözleşmeyi feshedebilir.”
Hakaret ve tehdit doğrudan fiziksel kullanım ihlali gibi görünmese de kira ilişkisinin güven temelini ortadan kaldırdığı için sözleşmeye uygun kullanım şartını ihlal eder. Kiracının ev sahibini tehdit etmesi veya hakaret etmesi kira ilişkisinin devamını çekilmez hale getirdiğinden bazı durumlarda süre verilmesine gerek kalmadan fesih ve tahliye talebi gündeme gelebilir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu bakımından hakaret ve tehdit suç niteliği taşır.
Kiracı Tehdit ve Hakaret İçeren Davranışları Sürdürüyorsa Ne Yapılabilir?
Böyle bir durumda ev sahibinin öncelikle iletişimi kişisel tartışmalardan uzaklaştırarak resmi zemine taşıması gerekir. Kiracının mesaj ses kaydı veya yazılı iletişim yoluyla hakaret ya da tedit içerikli ifadeler kullandığına dair kayıtlar varsa bunların saklanması önemlidir. Kiracıyla yüz yüze tartışmak veya sözlü karşılık vermek hukuki süreci karmaşık hale getirebilir bu nedenle tüm adımlar resmi kanallar üzerinden ilerletilmelidir.
Ev sahibi kiracıya noter aracılığıyla ihtar göndererek davranışların sözleşmeye aykırı olduğunu ve tekrarı halinde tahliye sürecinin başlatılacağını bildirebilir. Ancak tehdit içeren durumlarda sözleşmenin devamını beklemeye gerek kalmadan doğrudan fesih ve tahliye yoluna gidilmesi de hukuken mümkündür. Kiracının tehditkar davranışları ev sahibinin güvenliğini tehlikeye atıyorsa yazılı bildirim ve tahliye talebi güç kazanır.
Davranışlar Devam Ediyorsa Tahliye Süreci Nasıl İlerler?
Kiracı ihtardan sonra davranışlarını değiştirmiyor ve hakaret veya tehdit içeren tutumlarını sürdürüyorsa TBK 316’ya dayanılarak tahliye davası açılabilir. Mahkeme bu davalarda kiracının davranışlarının sözleşmeyi çekilmez hale getirip getirmediğine bakar. Tehdit, saldırgan tavırlar sürekli hakaret içeren ifadeler ve ev sahibinin güvenliğini etkileyen davranışlar tahliye kararını destekleyen unsurlardır. Yazılı mesajlar, komşuların tanıklıkları apartman yönetiminin düzenlediği tutanaklar veya olayın kolluk kuvvetlerine yansıdığına dair belgeler mahkeme değerlendirmesinde önemli rol oynar.
Ev sahibinin burada dikkat etmei gereken nokta kiracının davranışına doğrudan karşılık vererek gerginliği fiziksel boyuta taşımamaktır. Bu tür durumlar hem cza hukuku hem de tahliye süreci açısından ev sahibinin aleyhine kullanılabilir. Tüm süreç resmi yollar üzerinden ilerlemeli ve deliller hukuka uygun şekilde toplanmalıdır.
Cezai Süreç Nasıl İşler?
Hakaret ve tehdit Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle ev sahibi savcılığa veya karakola başvurarak şikayette bulunabilir. Ceza soruşturmasının başlatılması kiracının hukuka aykırı davranışlarının resmen kayıt altına alınmasını sağlar ve bu durum tahliye davasında ev sahibinin pozisyonunu güçlendirir. Ceza dosyası ile kira hukuku süreci birbirinden bağımsız ilerlese de ceza soruşturmasının varlığı mahkemeye kiracının davranışlarının ağırlığını gösterir.
Bu Süreci Ev Sahibi Adına Nasıl Yürütebiliriz?
Kiracının ev sahibine karşı hakaret ve tehditte bulunması güven ilişkisinin ortadan kalkmasına ve kira sözleşmesinin sürdürülmesini imkansız hale getiren bir durumun oluşmasına yol açar. Bu süreçte ihtarın hazırlanması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması gerekirse ceza şikayetinin yapılması ve TBK 316 kapsamında tahliye davasının açılması profesyonel şekilde planlanmalıdır. Hatalı adımlar ev sahibinin haklı olduğu bir durumda dahi haksız konuma düşmesine neden olabilir. Tüm bu adımları sizin adınıza takip ederek hem güvenliğinizi hem de taşınmaz üzerindeki haklarınızı koruma altına alıyoruz.




